20 Ekim 2011 Perşembe

Halkla İlişkilerde Yeni Eğilimler ve Medya Planlamasının Önemi

Halkla ilişkiler olgusu, M.Ö. 350’lere kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bir anlamda, insanlık tarihi kadar eski. İlk kez 1807 yıllında ABD Başkanı Thomas Jefferson’ın gündelik hayatımıza kazandırdığı bu kavram, özellikle 1940’lı yıllardan sonra büyük bir değişime uğramış ve dünyaya yayılmıştır.

1960’lardan sonra iki yönlü simetrik iletişim dönemine girdiğimizi göz önünde bulundursak, halkla ilişkiler artık hayatımızın hemen hemen her alanında kendini gösteriyor. Teknoloji çağının beraberinde getirdiği sonuçlardan biri olarak iletişimin daha hızlı ve anında yayılabilir bir hale gelmesi, bu disiplin içerisinde yeni eğilimleri de ortaya çıkarmıştır.

Kurumların, işletmelerin hedef kitlelerine en kısa zamanda en etkili yollarla ulaşma çabaları, halkla ilişkiler disiplinini çok yönlü bir hale getirmiştir. Bugün halkla ilişkiler, birçok alt alanları da içinde barındırıyor. Kriz iletişimi, itibar yönetimi, sosyal sorumluluk, etkinlik yönetimi, kurum imajı, medya planlaması gibi kavramlar etrafımızı sarmalamış durumda. Tüm bu alt disiplinlerin arasında en önemlilerinden biri de medya planlaması.

Medya, literatürlerde “her çeşit bilgiyi bireye ve topluluklara aktaran, eğlendirme, bilgilendirme ve eğitme gibi üç temel sorumluluğa sahip görsel, işitsel ve hem görsel, hem işitsel araçların tümü” olarak tanımlanmaktadır. Bu kitle iletişim araçlarının tümünü yönetmek, başarılı bir planlama ile mümkündür.

Medya planlama, pazarlama ve reklam amaçlarını gerçekleştirmek üzere reklam mesajlarını hedef kitleye en etkin ve verimli bir biçimde ulaştırabilmek için yer ve zaman satın alma konusundaki çalışmaların düzenlenmesi olarak tanımlanabilir.

Daha çok reklamcılık alanında karşımıza çıkan medya planlaması, kurumların ve işletmelerin hedef kitleleriyle geliştirdiği iletişim uygulamalarının hangi iletişim araçlarının seçilmesi ve ne sıklıkta kullanılması gibi önemli hususları da beraberinde getiriyor.

Hedef kitlesini iyi tanıyan kurumlar, işletmeler, mesajlarını hedef kitlelerinin özelliklerine göre oluşturur ve bu mesajların yayınlanacağı iletişim kanallarını özenle seçer. Özellikle rekabetin çok yoğun olduğu görsel ve yazılı medya sektöründe izleyici ve okuyucu sayılarının sürekli olarak değişkenlik gösterdiğini varsayarsak; hedef kitleye mümkün olduğunca çok sayıda ulaşabilecek bir medya planlaması oluşturulmalıdır. Burada belirlenecek medya stratejisi çerçevesinde, hedef kitlenin seçimi, medya amaçlarının belirlenmesi, medya araçlarının sınıflandırılması ve medya programlarının hazırlanması gibi hususlara ayrı bir önem gösterilmelidir.

Hedef kitleye doğru yerde, doğru zamanda, doğru mesaj ile ulaştığınızda alacağınız geri dönüşümler de olumlu olacaktır. Özetle, ister halkla ilişkiler de olsun, ister reklamcılıkta olsun, hedef kitleyi tanımak ve ona göre bir medya planlaması oluşturmak her kurum için çok önemlidir. Yeter ki iletişim kanallarını doğru kullanabilmeyi, medyayı iyi yönetebilmeyi iyi bilin.

Sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder