3 Ağustos 2012 Cuma

Nokia'nın "En Sevilen Marka" Olması Bilmecesi Üzerine




MediaCat'in Ipsos-KMG işbirliği ile gerçekleştirdiği "Türkiye'nin Lovemarkları" araştırmasına göre en sevilen marka kategorisini Nokia, Turkcell ile paylaşmakta. İyi, hoş da, cep telefonu pazarında Apple ve Samsung'un gerisinde kalan Nokia'nın hala en sevilen marka olmasının arkasında yatan neden nedir?

Nokia, akıllı cep telefonu pazarında Apple, Samsung gibi markaların gerisinde kalarak 2012 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'deki liderlik koltuğunu Samsung'a kaptırmıştı. Bunu bilmeyen yok. BrandAge dergisinin Sia İnsight'a yaptırdığı araştırmada %21'lik dilimle "zihinsel pazar payı lider"i de olan markanın ülkemizde bu kadar sahiplenilmesinin nedeni gerçekten ne olabilir?



Dünyadaki akıllı telefon pazar payı değerlerinin, 2011-2012 yılları arasında yaşadığı değişim.

Her iki araştırmada da gözden kaçmaması gereken önemli hususlar mevcut. Nokia'nın zihinsel pazar payında lider olmasının başlıca sebebi, insanlar tarafından en çok tanınan ve hatırlanan marka olması gerek.

Lovemark araştırmasında ilk sırada yer alması ise yine aynı sebeplerden ötürü olabilir. En sevilen cep telefonları kategorisine baktığımızda, aslında Nokia'nın son üç yılda ciddi bir düşüş yaşadığını rahatlıkla gözlemleyebiliriz. 2010 yılında %70, 2011 yılında %67, bu yıl ise %56 gibi bir dilime sahip olan marka, toplam %14'lük bir erime yaşamış. Nokia bu erimeyi yaşarken, bundan yarar sağlayan iki marka pek tabii ki Samsung ve Apple olmuş. Samsung %14'ten %22'ye, Apple %6'dan %10'luk paya yükselmiş.

Üç yıl içerisinde çok şey değişti, tüketici satın alma davranışlarındaki değişimler gibi. Tüketici satın alma davranışı ne kadar ne değişirse değişsin, bir markanın zihinde yarattığı algı öyle bir çırpıda değişecek kadar kolay bir şey değildir. Marka ile tüketici arasında kurulan duygusal bağ, yılların şekillendirdiği bir süreçten geçer. Aynı Coca Cola örneğindeki gibi. Bugün Coca Cola'nın dünyanın en değerli markalarından biri olmasının başlıca nedeni, tüketicisi ile doğru yerde, doğru zamanda, doğru pazarlama tekniklerini kullanarak kurduğu başarılı duygusal ilişkiden kaynaklanmaktadır. Nokia da Türkiye'de müşterileriyle kurduğu duygusal bağın hala meyvelerini yemekte. Tabii orta yaş ve üzeri nüfusun zor değişen tüketim kalıplarını da unutmamak gerek.

Velhasılıkelam, Nokia gibi dünya cep telefonu pazarına hükmeden, gücüyle Ericsson gibi başka bir devi deviren marka, şimdi aynı kaderi kendi yaşıyor. Günden güne zarar eden marka, canım Türkiyemin tüketici zihninde de yavaş yavaş yerini rakiplerine bırakacak. Samsung'un Ericsson ve Nokia'nın vahametine düşmemesi için bu iki markayı iyi analiz etmesi gerek. Yoksa sonu diğerleri gibi olur. Apple ise çok farklı bir kulvarda. Onu ayrı değerlendirmek gerek.