27 Ekim 2011 Perşembe

Hedef Kitlede Coğrafi Bölgenin Önemi ve Philips Örneği

Pazarlama iletişiminde hedef kitle belirlenirken belli başlı kriterler öne çıkar:

- Gelir ve yaş grupları,
- Mesleki statü,
- Cinsiyet,
- Coğrafi bölge,
- Dünya görüşü,
- Hayat tarzı, vs. gibi

Bu kriterler arasında yer alan coğrafi bölge oldukça önemlidir. Philips, Norveç'te bulunan Svalbard kasabasına bağlı Longyearbyen adasında yaşayanlara özel "Wake Up Light" isimli farklı bir ürün oluşturmuş. Hedef kitlenin ihtiyacı olan ürünü farklılaştırarak piyasaya sunmuş. Bununla ilgili yapılan çalışmayı sizinle paylaşmak isterim. Coğrafi bölgenin, hedef kitleyi belirlerken ne derece önemli olduğunu daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum.

25 Ekim 2011 Salı

Siyasette Algı Yönetiminin Önemi: Van Depremi ve Mustafa Sarıgül Örneği

Algıyı yönetmek, "iletişimi yönetmek"; iletişim de "algılamayı yönetmek, davranış biçimleri oluşturmak ve iş hedeflerine ulaşmak için bir araç" olduğuna göre, geriye tek soru kalıyor: Algıyı nasıl yöneteceksiniz? Algıyı yönetebilmek için, mantıkla ilişkili olan ikna yönteminin yanısıra hedef kitlenin/tüketicinin motive edilmesi ve onunla duygusal iletişim kurulması gerekir.

Bunun için de Ali Saydam'ın" Algılama Yönetimi:İletişimin Akıl ve Gönül Penceresi" kitabında da belirttiği gibi; 

1- Hedef kitlenin değerleri ile uyumlu davranmalısınız, 
2- Hedef kitlenin kültürüne özen göstermelisiniz, 
3- Beklentilerin üzerinde yaklaşım sergilemelisiniz, 
4- Kafaları karıştırmamalısınız, 
5- Sonuca odaklanmalısınız, 
6- Ölçümleme yapmalısınız,
7- Gerçeklere dayanmalısınız, 
8- Tekrar etmelisiniz,
9- Farklılaşmaları yönetebilmelisiniz,
10- Görselliği doğru yönetmelisiniz, 
11- Düşüncelerden çok duygulara hitap etmelisiniz.

Algılamanın özünü oluşturan yorumlama gücü ile dış dünyayı ihtiyaçlarınız/beklentileriniz/istekleriniz/değerleriniz dahilinde anlamlandırırsınız. "Varolmak, algılanmaktır" düsturundan gidersek, Alman varoluşçu filozof Martin Heidegger'in de dediği gibi, "Modern çağda var olmak algılamaktır. Modern çağın en temel özelliği dünyanın resim haline gelmesi olgusudur". Bu resmin tamamlayıcı unsuru da itibar yönetimidir.

Sadece kurum ya da kuruluşlar için değil, siyasal iletişimin yönetilmesi açısından da algı yönetimi ve itibar yönetiminin çok önemi vardır. Siyasal iletişim sürecinde mantığın yanısıra duygulara seslenen algı yönetimi, liderlerin performansına olumlu katkıda bulunmaktadır. Siyasetin ve siyasetçinin toplumsal karşılıkları olması gerekir ve bu toplumsal gerçeklik, s,yasi figürlerin yurttaşlar tarafından olumlu şekilde algılanması ile mümkündür.

Birkaç gün önce Van'da yaşanan elim depreme bakarsak, bu sürecin siyasal iletişim boyutuyla nasıl yönetilmesi gerektiğine en iyi örnek, Mustafa Sarıgül olacaktır. İstanbul'da bir ilçenin belediye başkanlığını yürüten Mustafa Sarıgül, yerel yönetimciliğinin ötesinde ulusal siyasal kimliğiyle deprem sonrası sürece anında müdahil olmuş ve bölgedeki depremzede yurttaşlar için belediyece yardım kampanyası organize etmiştir.

Sosyal medyayı etkin kullanarak, yardım organizasyonunun daha hızlı bir şekilde, daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamıştır. Belediyeye İstanbul'un birçok ilçesinden gelen yardım paketlerini, kıyafetleri, kuru gıdayı, ilacı paketleyerek aynı gün içerisinde tırlar aracılığıyla Van'a göndermiştir.

Sarıgül Van'a tır göndermekle kalmamış, Pazar gecesi deprem sonrası yaşananları olay yerinde görmek amacıyla Van'a gitmiştir. Sarıgül'ün başarısında yatan en önemli unsur; olaya anında, doğru iletişim kanallarını kullanarak doğru bir iletişim stratejisi ile müdahil olmasıdır. Bunun dışında;

- Klasik iletişim mecralarının yanısıra sosyal paylaşım ağlarından Twitter'ı sürekli bilgi akışıyla etkin kullanarak gençlere ulaşmıştır. Yerel yönetimlerin klasik seçmen profilini orta yaş grubunun oluşturduğunu düşünürsek, Sarıgül bu çalışmayla genç kitleyi de kazanmayı başarmıştır.

- Van'a giderek oradaki halka sahip çıktığı mesajını vermiş, bu da siyasal imajını olumlu bir şekilde pekiştirmiştir. İletişimde insanlara birebir dokunmak çok önemlidir, özellikle de siyasal iletişimde. Klasik iletişim yöntemlerinin yanısıra teknolojinin nimetlerinden faydalanarak sosyal medyayı kullanan Sarıgül, yüzyüze iletişimin yadsınamaz gücünü de kendi lehine kullanmasını bilmiştir.

- Yerel yönetim olarak Van'daki depremzedeler için yardım organizasyonu düzenleyen ilk belediye başkanı olma ünvanını kazanarak diğer yerel yönetimcilere örnek olmuştur. Buradaki başarısının ardında insani duyarlılığının fazla ollması yatmaktadır.


Özetlemek gerekirse, Mustafa Sarıgül yaptığı bu çalışmayla iletişimi iyi yönetmiş, bunun sonucunda da algıyı olumlu bir şekilde yönetmesini bilmiştir. Sarıgül'ün geçmişte yarattığı ve halihazırda sahip olduğu  "toplumsal olaylara duyarlı, güvenilir ve halkın yanında olan" siyasetçi kimliği, başarılı algı yönetimi ile itibarının da daha fazla yükselmesine neden olmuştur.




Artık Sarıgül'ün toplum nezdinde itibarı yadsınmayacak yerdedir. Onun geçmişteki siyasi duruşunu, söylevlerini beğenmeyen kişiler bile kendisine sempati ile bakmaya başlamıştır. Bu da bize siyasetin sadece söylev söyleme değil, çözüm götürme sanatı olduğunu ve Sarıgül'ün de bu sanatı akıl ve duygu bileşimlerini uyumlu kullanarak başarıyla icra ettiğini göstermiştir.

20 Ekim 2011 Perşembe

Halkla İlişkilerde Yeni Eğilimler ve Medya Planlamasının Önemi

Halkla ilişkiler olgusu, M.Ö. 350’lere kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bir anlamda, insanlık tarihi kadar eski. İlk kez 1807 yıllında ABD Başkanı Thomas Jefferson’ın gündelik hayatımıza kazandırdığı bu kavram, özellikle 1940’lı yıllardan sonra büyük bir değişime uğramış ve dünyaya yayılmıştır.

1960’lardan sonra iki yönlü simetrik iletişim dönemine girdiğimizi göz önünde bulundursak, halkla ilişkiler artık hayatımızın hemen hemen her alanında kendini gösteriyor. Teknoloji çağının beraberinde getirdiği sonuçlardan biri olarak iletişimin daha hızlı ve anında yayılabilir bir hale gelmesi, bu disiplin içerisinde yeni eğilimleri de ortaya çıkarmıştır.

Kurumların, işletmelerin hedef kitlelerine en kısa zamanda en etkili yollarla ulaşma çabaları, halkla ilişkiler disiplinini çok yönlü bir hale getirmiştir. Bugün halkla ilişkiler, birçok alt alanları da içinde barındırıyor. Kriz iletişimi, itibar yönetimi, sosyal sorumluluk, etkinlik yönetimi, kurum imajı, medya planlaması gibi kavramlar etrafımızı sarmalamış durumda. Tüm bu alt disiplinlerin arasında en önemlilerinden biri de medya planlaması.

Medya, literatürlerde “her çeşit bilgiyi bireye ve topluluklara aktaran, eğlendirme, bilgilendirme ve eğitme gibi üç temel sorumluluğa sahip görsel, işitsel ve hem görsel, hem işitsel araçların tümü” olarak tanımlanmaktadır. Bu kitle iletişim araçlarının tümünü yönetmek, başarılı bir planlama ile mümkündür.

Medya planlama, pazarlama ve reklam amaçlarını gerçekleştirmek üzere reklam mesajlarını hedef kitleye en etkin ve verimli bir biçimde ulaştırabilmek için yer ve zaman satın alma konusundaki çalışmaların düzenlenmesi olarak tanımlanabilir.

Daha çok reklamcılık alanında karşımıza çıkan medya planlaması, kurumların ve işletmelerin hedef kitleleriyle geliştirdiği iletişim uygulamalarının hangi iletişim araçlarının seçilmesi ve ne sıklıkta kullanılması gibi önemli hususları da beraberinde getiriyor.

Hedef kitlesini iyi tanıyan kurumlar, işletmeler, mesajlarını hedef kitlelerinin özelliklerine göre oluşturur ve bu mesajların yayınlanacağı iletişim kanallarını özenle seçer. Özellikle rekabetin çok yoğun olduğu görsel ve yazılı medya sektöründe izleyici ve okuyucu sayılarının sürekli olarak değişkenlik gösterdiğini varsayarsak; hedef kitleye mümkün olduğunca çok sayıda ulaşabilecek bir medya planlaması oluşturulmalıdır. Burada belirlenecek medya stratejisi çerçevesinde, hedef kitlenin seçimi, medya amaçlarının belirlenmesi, medya araçlarının sınıflandırılması ve medya programlarının hazırlanması gibi hususlara ayrı bir önem gösterilmelidir.

Hedef kitleye doğru yerde, doğru zamanda, doğru mesaj ile ulaştığınızda alacağınız geri dönüşümler de olumlu olacaktır. Özetle, ister halkla ilişkiler de olsun, ister reklamcılıkta olsun, hedef kitleyi tanımak ve ona göre bir medya planlaması oluşturmak her kurum için çok önemlidir. Yeter ki iletişim kanallarını doğru kullanabilmeyi, medyayı iyi yönetebilmeyi iyi bilin.

Sevgiler,

19 Ekim 2011 Çarşamba

Merhaba

Çağımız iletişim devri. Bloglar da internet ortamında en kullanışlı iletişim yollarından biri. Blogosferin engin dünyasında, iletişimin gücünü birlikte yaşamak dileğiyle herkese merhaba.